{ "title": "Diz Anatomisi", "image": "https://www.anatomi.gen.tr/images/diz-anatomisi.jpg", "date": "20.01.2024 18:38:20", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Diz anatomisi, vücutta bulunan en büyük sinoviyal eklem dizdir. Bu eklem doğal olarak unstabildir. Bunun sebebi eklemin hareketleri onu meydana getiren kemiklerce kısıtlanmaz. Bir kayıcı tipte patellofemoral kompartman ile iki kondiler eklem olan tibifemoraldan meydana gelmiştir. Tibifemoral eklem kapsülü önde daha sıkıdır ve anterior ile posterior talofibular ligamentlerin desteğini alır. Ayak bileğinin hareketinde ve alt ekstremite rotasyonu sırasında bu eklemde de küçük hareketler meydana gelir. Yetişkinlerin %10 kadarında diz kapsülü ve sinovyum ile proksimal talofibular eklemler irtibattadır.

Yuvarlak olan femoral kondiller ve düz tibial platonun biçimsel olarak uyumlu olmaması, tibifemoral eklemin ayrımını önleyebilmek amacıyla yumuşak dokularla stabilizasyonu gerekli hale getirir. Çevredeki kaslar dinamik stabilazör olarak etkili olurken, diz eklem kapsülü, diz ligamentleri dizi kontrol eden statik stabizatör olarak görev yapar. Kapsüle destek olan ligamentler vardır. Eklem stabilitesini destekleyen femoal troklea ile patellanın alt yüzü birbiriyle uyumludur. Diz eklemi açıkta bulunduğundan, etrafında onu koruyan yağ tabakası ve kas olmaması nedeniyle travmalara açık haldedir. İki uzun kemiğin ortasında yer alması da maksimum yük almasına neden olur.

Normal olarak femur başı, diz eklemi ve ayak bileği merkezi aynı çizgi üzerinde olur. Femur gövdesinin kalça ekleminden uzaklaştıran femur boynu, femur gövdesi ve tibia birleşimde açı yapmaktadır. Bunun patellofemoral eklemin biyomekanik fonksiyonlarında etkisi büyüktür. Kuadriseps kasındaki çekme yönüyle tibia gövdesinin arasında bulunan açı kuadriseps açısı olarak ya da Q açısı olarak tanımlanır. Supin pozisyonda iken, bu açı erkeklerde 8-14 derece, kadınlarda ise daha fazladır. Açının büyük olması genellikle patellofemoral semptomlarla alakalıdır.

Ayaktayken normal olarak diz ekstansiyonda kilitli olur ve kuadrisepsin kasılmasına gerek olmaz. Tam ekstansiyon sırasında diz, tibia femura oranla dış rotasyonda olur. Aşırı ekstansiyon ve rotasyonu ön çapraz, oblik popliteal ve kollateral ligamentler engeller. Dizin arka tarafında aniden olan darbe dizin bükülmesine yol açar.

Diz tam ekstansiyonda olduğunda, kapalı paket pozisyonunda olur. Ligamentler ve kaslar en üst düzeyde gergin, eklem yüzeyleri sıkışık, birbirine olabildiğince temas eder. Fleksiyon halinde ise diz açık paket pozisyonunda olur. Diz eklem hasarlanmaları genellikle ligamentleri, kas insersiyonlarını ve eklem kapsülünü etkiler.

Diz anatomisinde dizin stabilitesi

Alt ekstremitede bulunan bir ara eklem olan dizin temel fonksiyonu vücudun ağırlığını taşıması ve yürümeye yardımcı olmasıdır. Tam oynar ve menteşe tarzı eklem yapısına sahip olan diz, iki fonksiyonel eklemin birleşimden meydana gelmiştir. Dizin anatomisinde stabilitesi genellikle kapsül, kaslar ve bağlarla sağlanmaktadır.

Medial stabilite: Tibial kollateral ligaman, eklem kapsülü, medial menüsküs ile çapraz bağlar aracılığıyla sağlanır.

Lateral stabilite: Lateral menüsküs, eklem kapsülü, fibüler kollateral ligaman ile çapraz bağlarla sağlanır.

Rotatuar stabilite: Dizdeki tüm yapıların uyumu sayesinde sağlanır.

Antrerior stabilite: Eklem kapsülü, ön çapraz bağ, posterior stabilite ile arka çapraz bağla kapsül uyumu sayesinde sağlanır.

" } ] }