{ "title": "Genel Anatomi", "image": "https://www.anatomi.gen.tr/images/Genel-Anatomi-54.jpg", "date": "20.01.2024 11:01:55", "author": "Hatice KOL", "article": [ { "article": "
Genel Anatomi, Anatomi canlıların yapısını ve organlarının birbiriyle bağlantılarını inceleyen bilim adı verilmektedir. Eski yunanca anatemnein (Açmak) ve tome (Kesmek, ayrılmak) sözcüklerinin birleşmesinden türemektedir. İncelenen canlının türüne göre üç ayrı bilim dalına ayrılmaktadır: insan anatomisi, hayvan anatomisi (Zootomi), bitki anatomisi (Fitotomi). Canlıların yapısı bir bütün olarak açılıp incelenebildiği gibi, günümüz modern anatomisinde, Türkeş işlevleri gören organ kümelerinin yapısal incelemeleri de olanak sağlamaktadır. Bu inceleme biçimine sistematik anatomi adı verilmektedir. Örneğin insan anatomisinde beynin tek başına yapısının incelenmesinin hiçbir anlamı olmamaktadır. Ancak beyinle birlikte beyincik, omurilik ve çevresel sinirler bir bütün olarak organları tanılamak ve hastalığın nedenini bulmak amacıyla inceleyen anatomi dalı ise patolojik anatomi adı verilmektedir. Genellikle gözle yapılmaktadır, ancak gerektiğinde mikroskopta kullanılmaktadır.

Genel Anatomi Tarihi

Anatomi ile ilgili ilk çalışmaların izlerine mağara döneminde rastlanmaktadır. Mağaralarda hayvan vücutlarının yapılarını gösteren çizimler ortaya çıkmıştır. 15 ile 10 bin yıl öncesinde kalmış çizimlerin olmasına karşın resimlerdeki hayvanların kalpleri doğru yerde gösterilmektedir. Mezopotamya'da yapılan İÖ 3000'lerden kalma koyun karaciğerlerinin kilden yapılmış modelleri bulunmaktadır. O dönemde kan ve karaciğer ilişkisiyle ilgili bilgiler nedeniyle karaciğerin canlılığın merkezi olduğu sanılmaktadır. Mısır'da mumyalar üzerinde yapılan çalışmalar, İÖ 2000'den günümüze ipuçları verilmektedir. Mumyalanmış olan cesetlerin tüm organlarının dışa çıkarılmış, vücuttaki kalbin ise yerinde bırakılmış olması o dönemde kalbin öneminin bilindiği anlamına gelmektedir. İÖ 1500-1600'lerden kalma papirüslerde insan kalbi, kan damarları ve beyinle ilgili oldukça ilginç bilgiler elde etmektedirler. İnsan vücudunun 300 kemik, 800 bağ, 500 vücut kası, 300 toplardamar kapsadığına inanılmaktadır. Eski Yunanlılarda ölü de olsa insan vücudunun açılıp incelenmesi yasak görülmekteydi. Bu konuda oldukça sert önlemler alınmıştır. Aristoteles'in anatomi ile olan bilgisini büyük İskender ile gittiği doğu ülkelerinde pekiştirdiği ileri sürülmektedir. Tıbbın babası sayılan hipokrates döneminde bile yunanlılar bu zayıf yönlerini sürdürmüşlerdir. Hipokrates'in kitaplarında anatomi açısından yaptığı yanlışlar bu görüşü desteklemektedir. Günümüzdeki insanlar geliştirilen makinelerle bir canlıyı açıp parçalamadan da organlar hakkında bilgi edinebiliyor.
" } ] }